Dünya değişiyor. Bu değişime paralel olarak ülkemiz de farklılaşmaya başlıyor. Görenek ve geleneklerimizi geride bırakarak , hızlı yaşama ayak uydurmaya çalışıyoruz. Peki, doğrusu bu mu?

Dünya genel bir değişim çarkının içinde bulunuyor. Eski tüm görüş, düşünce ve davranışlar gelişime paralel olarak farklılık göstermeye başladı. Hâl böyle olunca ülkemizde oldukça önemli bir yere sahip olan adet, görenek ve gelenekler de farklılaşmaya, unutulmaya yüz tutmaya başladı. Peki doğru olan tutum bu mu olmalı? Tabi ki hayır! Neden mi?

Gelenek ve görenekler nesilden nesile aktarılarak, o toplumun kültürünü oluşturmaktadır. Teknolojik bir çağda yaşarken, katı bir çerçeveye sahip olan örflerden bahsetmiyoruz sizlere. Bambaşka tanımlara sahip bu kavramlar birbirine karıştırılmamalı. İnsanı aşağılayan ya da iten bir örften değil, tamamen çağa daha uyumlu hale gelmiş olan ve Türk toplum yapısının temellerini oluşturan geleneklerimizden bahsediyoruz. Hele ki, evlenme arifesinde olanların çok daha yakından tanık olduğu gelenekler…

Düğün ve nikah merasimleri, ülkemizde önemli bir yere sahip geleneklerdir. Eski zamanlarda oldukça ağır şartlarda gerçekleştirilen bu süreçte aileler, ekonomilerinin el verdiği kadar bir şeyler yapmaya gayret ederlerdi. Ancak günümüzde neredeyse her şey ortak olarak yapılmakta, herkes gücünün yettiğini karşılamaktadır. Bu değişim oldukça yararlı olmak ile birlikte, bazı merasimler yerini değiştirmeye ve hatta ortadan kaldırılmaya da çalışılmaktadır. Tıpkı söz merasiminin ortadan kalkması ve nişana dönmesi gibi son yıllarda artan evliliğe direkt yönelme modası, geleneklerimiz açısından oldukça sıkıntılı. Bir çok aile nişan bohçası, nişan töreni gibi merasimlerden ve fazla masraftan kaçmak adına, aile arasında basitçe takılan nişan töreninin ardından düğün hazırlıkları başlıyor. Tamam! Bizler de çok ağır bir şekilde ve aileleri zorlayacak şekillerde bu geleneklerimizi sürdürelim demiyoruz. Ancak toplumu toplum yapan da bir nevi geleneklerimizin yaşatılması ve korunmasıdır.

Ailelerin bütçelerinin sınırları içinde nişan töreni ve hazırlıkları yapılabilir. Düğüne giden bu yol, adım adım gidilebilir. Eskiler neden söz, nişan ve nikah üçlemesini uygun gördüklerini biliyor musunuz? Söz ve nişan döneminde çiftler birbirini çok iyi tanısın ve olumsuz giden bir şeyler olursa, nikah olmadan, yol yakınken bitsin diyedir. Ama son dönemlerde bakıldığında; bu süreçleri layığıyla yaşamamış bir çok çift, kısa zamanda boşanma sürecine girmişlerdir. Sizce geleneklerimizin bir nedeni yok mudur? Her gelenek, tarihlerce yaşanmış, zaman zaman yenilenmiş ve günümüze dek ulaşmıştır. Nişan da yapalım, düğün de… Yeter ki, bu süreci sevgiyle yaşayalım.