Takı üretiminde teknolojinin yanı sıra el emeğinin yeri yadsınamaz bir gerçektir. Fikir aşamasından başlayarak kullanılabilir bir takı, bir mücevher haline gelebilmesi için uzun ve meşakkatli bir süreç gerekiyor. Tıpkı tüm Roberto Bene ürünlerindeki gibi…

Özellikle hanımların tercih ettiği pırlantalı takılar teknolojiden yararlanılarak; ancak çoğunlukla el emeği ile üretiliyor. Fikir aşamasında başlayan bu serüven, tüketiciye gelene kadar birçok aşamadan geçiyor. Kısaca bu aşamaları ve bu muhteşem emeği biraz da olsa sizlere yansıtabilmeyi umuyoruz.

Tasarım

Fikirle başlayan tasarımda iki türlü yol izlenmektedir. Kimi tasarımcılar kağıt üzerinde tasarım yapıp, ardından takı sektöründe kullanılan özel üç boyutlu programlara aktarırken, kimi tasarımcı da direkt programda çizmeyi tercih etmektedir. Tasarımın en ince detayları kuşkusuz ki; özgün ve üretilebilir olmasıdır. Ne yazıktır ki, bazı tasarımlar göze hitap ederken ve aykırı olma özelliği taşırken, teknik sebeplerden dolayı üretilememektedir. Bu yüzden tasarımcının, mutlaka üretim teknolojisinden haberdar olması gerekmektedir.

Kalıp

Tasarlanmış ürün, programlar aracılığıyla ve özel teknolojiler vasıtasıyla bilgisayar ortamına taşınarak boyut alması sağlanır. Sonrasında yine özel makinalar ile sert mumdan kalıbı çıkarılır. Bu mumdan ürünler üzerinde de ince işçilik gerektiren bir çalışma yapılarak, ürünün hatasız hale gelmesindeki ilk rol oynanır. Tek tek tüm mumdan ürünler dizilerek, ağaç diye tabir edilen bir şekle bürünür. Bu ağaç alçılama ve fırınlama işlemlerinden sonra dökümü (ürün, maden halini burada alır.) yapılır.

Sade

Sadekârların devreye girdiği bu süreçte, maden haline bürünen ürünün düzeltilmesi, son haline getirilmesi (gerektiğinde törpülenmesi, eğelenmesi gibi) işlemleri başlar. Çok iyi ustalık ve çok ince işçilik gerektiren bir aşamadır. Gerçi takının her aşamasında ince işçilik şarttır; zira ürün, istenilen kaliteye ancak bu şekilde ulaşabiliyor.

Mıhlama

Sadekârdan alınan ürün taşsızdır. Dolayısıyla taşların kalite, boyut gibi seçimlerinin ardından ürün, taşlarının monte edilebilmesi için mıhlamaya verilir. Mıhlamada da günümüzde oldukça farklı teknoloji ve işçilikler mevcuttur. Ama mıhlama ustasının da oldukça yetenekli ve işini bilen biri olması gerekmektedir. Yoksa bu noktaya kadar hassasiyetle gelen model ve özenle seçilmiş taşlar birleştiğinde kusurlar oluşabilir ve ürünün kalitesinden ödün verilebilir.

Cilâ

Takı üretiminde en can alıcı noktalardan biridir. İşin finish’i (bitişi) diye tabir edilen bu noktada yapılan hata ya da özensiz bir çalışma, yapılan tüm aşama ve emeklerin çöpe gitmesine sebep olabilir. Yine özel solüsyonlar, makineler ve el işçiliği ile maden, o göz alıcı görünümüne ve son tüketiciye ulaşacak şekline bürünür. Sonrasında ürün, el değmeden vitrindeki yerini alır.

Görüldüğü üzere takı üretimi, hele ki pırlantalı takı üretimi tam bir ustalık gerektirir. Sade bir tek taş alyans modelinden tutunda fantezi pırlanta yüzük, kolye modellerine kadar her ürün çeşidinde bu hep aynıdır. İşin ehli olan, yıllarca sektörde pişmiş insanların yer aldığı Kapalıçarşı, Türk takı işçiliğinin dünyaya açılan bir penceresidir. Roberto Bene olarak bu pencereden bakabiliyor olmak gurur verici. Ustalarımızın emeğine sağlık.

Alacağınız her takıda, arkasındaki bu güçlü ve ustalık gerektiren orduyu anımsamanız dileğiyle…